Adolf Hitler Kimdir?

Dünya tarihine savaş, katliam ve acımaz kararlarıyla damgasını vuran bir siyasetçi: Adolf Hitler. 1933-1945 yılları arasında Almanya’nın başında olan Hitler, ateşli konuşmaları, insanlık dışı fikirleri ve sıra dışı liderlik özellikleriyle bir dönem milyonları peşinden sürüklemeyi başardı. Yakın tarihte insanlık üzerinde kapanmayacak yaralar açan Adolf Hitler kimdir?

Doğumu

Adolf, o dönemlerde henüz varlığını sürdürmekte olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir bölgesi olan Braunau am Inn kasabasında Alois ve Klara çiftinin çocuğu olara 1889 yılında doğmuştur. Adolf, gümrük memuru olarak görev yapan babası Alois’in 6 çocuğundan dördüncüsüdür.

Eğitim Hayatı

İlk eğitimine doğduğu kasabada başlayan Adolf, gümrük memuru babasının sık sık tayini çıkması nedeniyle birçok kez yer değiştirdi. Doğduğu kasaba olan Braunau’nun ardından sırasıyla Passau, Lambach, Leonding ve son olarak lise eğitimine başlayacağı Linz’e gelinceye kadar ilk okul eğitimini tamamladı.

Linz kenti liseye başladığı yer olmuştur. Gelecek planlamalarını yapan Adolf, kendisi gibi memur olmasını isteyen babasına karşı çıkarak ressamlık yapmak istiyordu. Ressam olma hayaliyle çalışmalara başlayan ve yüzlerce çizim yapan Adolf’un babası 1903 yılında öldü. Babasının ölümüyle lise yılları zorluklar yaşamaya başladı. 1906 yılında liseyi bıraktı ve yetim çocuklar yurduna yerleşti.

1907 yılında hayalindeki ressamlık mesleği için Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne başvurdu ancak yetenekleri uygun olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddedildi. Aynı yılın Aralık ayında bu kez de annesini kaybeden Adolf bir yıl sonra aynı akademiye tekrar başvurmasına rağmen ikinci kez benzer sebeplerle reddedildi. Akademiye giriş umutlarını yitirmesinin ardından ekonomik olarak da problem yaşaması nedeniyle önce evsizler yurduna yerleşti sonrasında da ufak çaplı çizimler yaparak kazandığı paralarla fakir adamların kaldığı bir evde yaşamını sürdürmeye başladı.

Viyana ve Münih Dönemi

Liseden sonra eğitim hayatında istediği adımları atamayan Adolf, ailesinden kalan paranın da azalmasıyla geçimini küçük kartpostallar üzerindeki resimleri kopya ederek oluşturduğu çizimlerini turistlere satarak sürdürmeye başladı.

Viyana onun için ileride kendisini Almanya’nın lideri yapacak radikal fikirlerinin temellerini oluşturan bir şehir oldu. Avusturya ve Almanya’nın siyasi olaylarını ve politik gidişini yakından izleyerek mevcut krizden Yahudileri sorumlu tutmaya başladı. Almanya’nın yaşadığı askeri başarısızlıkların Bolşevikler ve Yahudiler yüzünden olduğunu düşünerek özellikle onları hedef tahtasına oturttu.

Her zaman Almanya’da yaşamak istemesi ve askerlik görevinden de uzaklaşma amacıyla 1912 yılında Münih’e taşındı. Burada fikirlerine önem verdiği bir takım yazarları takip etmeye ve mimarlıkla ilgilenmeye başladı.

Askerlik Hayatı

Münih’te bulunması askerlik vazifesinden bir süre kaçmasını sağlasa da sonrasında tutuklan ve askerlik incelemesine alındı. Yapılan tetkikler sonucunda askerliğe elverişsiz raporu verilerek tekrar Münih’e gönderildiği sırada Almanya 1. Dünya Savaşı’na girdi. Gönüllü olarak Bavyera ordusuna katılmak için yaptığı başvuru kabul edildi ve askere alındı.

Orduda 16. Bavyera Yedek Alayı karargah habercisi olarak Fransa ve Belçika gibi ülkelerde görev yaptı. Askerlik mesleğindeki başarıları üzerine 2 kez Demir Haç Madalyası kazandı. Ayrıca 1916’da Fransa’daki görevi sırasında bacağından yaralanması sonucu Gazi Nişanı sahibi oldu. 1. Dünya Savaşı sonlarına doğru yaşanan bir gaz saldırısında geçici görme kaybı yaşayarak hastaneye kaldırıldı. Tedavisinin ardından geri dönen Hitler, Almanya’nın savaşı teslim olarak ve ağır antlaşmalar imzalayarak tamamlamasını hazmedemese de ordu da kalmaya devam etti ve Münih’e döndü.

Siyasi Hayatı

Savaşın ardından siyasete ilgi duymaya ve politikacıları takip etmeye başladı. Özellikle Alman İşçi Partisi üyelerinden Anton Drexler’in anti-semitik ve milliyetçi fikirlerine büyük bir ilgi duydu. Kavgam adlı kitabında kendisine teşekkür ettiği ve Hitler’in akıl hocası olarak bilinen Dietrich Eckart ile tanıştı. 1920 yılında ordudan ayrılınca vaktinin büyük bölümünü parti çalışmalarına ayırdı. Partideki çalkantılı ve bir o kadar da hızlı yükselişi sayesinde Temmuz 1921 yılında parti lideri ilan edildi. Aynı zamanda parti adı da Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirildi.

1924 yılında mevcut hükümeti devirme çalışmalarında bulunduğu gerekçesiyle Nisan ayından aynı yılın Aralık ayına kadar yaklaşık 8 ay hapis yattı ve serbest bırakıldı. 1928 seçimleriyle birlikte mecliste 12 parlamenter ile temsil edilen parti sonraki genel seçimler de yükselişine devam etti ve çalkantılı, sert geçen seçimlerin ardından 23 Mart 1933 yılında Almanya’nın yeni lideri oldu.

Liderlik Dönemi

Olağanüstü ikna kabiliyeti Alman halkı üzerinde hakimiyet kuran Hitler, işsizliğe bitireceğini, ekonomiyi kalkındıracağını ve ülkeyi bayındır hale getireceğini söyleyerek büyük bir destek aldı. İnsanları Alman ırkının üstün olduğuna ve özellikle Yahudi nüfusun bu Ari ırkın yükselişinde bir engel olduğuna ikna ederek adeta savaş hazırlığına başladı. İşsiz nüfusa istihdam sağlayarak ve ülkeye dev tesisler ,otobanlar kazandıran Hitler Alman halkının gözünde ülkenin yegane kurtarıcısı olarak görülmeye başlandı.

II. Dünya Savaşı ve Ölümü

Alman halkının müthiş desteği altında çalışmalarını sürdüren Hitler, Ari Irk olarak gördüğü Almanları tek bayrak altında toplamak amacıyla Avusturya, Çekoslavakya ve Polonya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesini işgal ederek 2. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden oldu. Almanya’dan başlayarak işgal ettiği ülkelerde inşa ettiği insanlık dışı şartlara sahip toplama kamplarında Ari Irka düşman olarak gördüğü insanları bir araya topladı. Savaş öncesinde ve sırasında büyük çoğunluğu Yahudi olan 6 milyona yakın insanı katletti.

İşgallerine hızla devam eden Hitler Norveç ve Fransa’yı da alarak Avrupa’daki hakimiyetini pekiştirince bu kez yönünü Rusya’ya çevirdi ve Barbarossa Harekatı ile ordularını Soyvetler üzerine sürdü. Bu adımının ardından İngiltere, ABD ve Rusya’yı karşısına alan Hitler, operasyonun başlarında başarılı olsa da ABD’nin savaşa dahil olması ve kış mevsiminin çetin şartları nedeniyle yenilgiye uğradı.

Rus Kızıl Ordusu karşısında yenilgiye uğrayarak Sovyet topraklarından çıkarılan Almanlar, Batı güçlerinin de saldırıya geçmesi sonucu iki ateş arasında kalarak askeri açıdan mağlup oldu. Bu durumu kabullenmeyen Hitler, hiçbir antlaşmaya yanaşmayarak savaşa ve katliamlara devam etti.

Batı güçleri ve Rus orduları ilerleyişine devam ederek Hitler’in de ikamet ettiği Berlin’e kadar geldi. Alman ordularının üst üste bozguna uğraması ve Rusların önlenemez ilerleyişi üzerine Hitler, umudunu iyice yitirdi ve siyanür içip aynı zamanda da kafasına bir kurşun sıkarak intihar etti.

Originally posted 2022-06-08 06:34:12.